bugün

entry'ler (898)

bedelli askerliğin 31 bin 343 tl olması

iyi yırttık vallahi *

uğur mumcu

“Çok okuyorum, yazdığımdan daha çok okuyorum. Bizde gazetecilerin çoğu okumaz. Daha çok kendi yazdıklarını okurlar. Ben her konuda araştırma yanlısıyım.”
(Uğur Mumcu)

mclaren mclextreme

Çocukluğumuzdan beri, önce yarışlarını hep videolardan izlediğimiz "Ayrton Senna- Alain Prost- Nigel Mansell- Keke Rosberg- Niki Lauda" gibi isimlerle başlayan ve "Schumacher- Hakkinen" ginbi efsaneler ile televizyona taşıdığımız Formula 1 tutkumuz gelecekte bambaşka bir yola evrilmeye hazırlanıyor.

Mclaren Motor Sports, 2050 yılı için hazırladığı vizyon tanıtımında bu yola ışık tutuyor. Güçlü elektrikli motorlar, şekil değiştiren aerodinamik yapılar, yapay zeka destekli yardımcı pilotlar, fütüristik pistler derken McLaren ekibi “MCLExtreme” adını verdikleri bir konsept oluşturduklarını resmen açıkladılar.

Kablosuz şarj edilebilen arabalar, yaklaşık 500 km/saat e ulaşabilecek hızlar, kendini tamir etme yeteneğine sahip nano-materyallerden oluşan lastikler, transformers arabalar (ŞekilDeğiştirme Yeteneği: Araçlar virajlarda kendini genişletip yere daha sağlam basacak F1 araçları, düzlüğe çıktığında yapısını daraltacak ve rüzgara karşı direncini azaltıp daha hızlı yol alabilecek.), Avatar araçlar (Araçlar ile pilotlar arasında sinirsel bir bağ kurulacak, duygu durumu araç tarafından sürekli bir veri olarak aktarılacak, kızgın ise araçta belli bir bölüm kırmızı olacak, sakin ve iyi ise yeşil), yapay zeka destekli yardımcı pilotlar (sürücünün tercihlerini, önceliklerini öğrenebilen ve fiziksel ve duygusal durumunu takip eden yapay zeka, gerçek zamanlı stratejiler geliştirip, sürücünün başlığındaki holografik ekrana yansıtacak)

yapay zeka

Dünya Bankası yayınladığı “işin Değişen Doğası” adlı raporda “Yapay Zekanın işlerimizi elimizden alacağında dair kesin bir bulgu yok. En azından şimdilik” diyor. Tabi uyarmaktan da geri kalmıyor; yaşanan dönüşüm çok büyük ve ayakta kalmak için belirli stratejiler gerekiyor.

Makineler pek çok işi bizden daha hızlı, daha verimli, hatta daha kaliteli şekilde yapabiliyor. Üstelik maliyetler de düşüyor. Robotlar yorulmuyor, hasta olmuyor, ara vermiyor. Tabi burada donanımsız ve işleri sürekli öteleyebileceğini bilen insanlar da ister istemez "iş Kaygısı" dediğimiz durumu yaşamaya başlıyor.

Tabi baktığınızda dünya aynı görüş çatısında toplanmıyor. Kimi işssizlik tehdidi derken kimi "Hayır" diyor.. Ama birleşilen bir nokta var ki gerçekten değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Büyük bir hızla yaşanan bu değişime ayak uyduramayanların da var olamayacağı çok net olarak karşımıza çıkıyor.

Rapora göre aslında değişim net. Global çapta endüstriyel işlerde büyük bir dönüşüm var. Rutin işlerde kayıplar yaşanıyor. Ama yeni nesil teknolojiler yepyeni çalışma alanları da yaratıyor. Tıpkı daha önceki dönemlerde de yaşandığı gibi.

Hatta Dünya Bankası Baş Ekonomisti Koujianou Goldberg, Bloomberg’e verdiği bir röportajda endişelerin yersiz olduğunu belirterek şöyle diyor;

“Bu dördüncü sanayi devrimi. Daha önce üç tane geçirdik ve hepsinde ayakta kalmayı başardık. Makinelerin insanları tamamen elimine etmesi mümkün değil, eninde sonunda duruma adapte oluyoruz.”

Geleceğin neslini yetiştirmek için, her an her yerde mevcut ezber bilgilere değil, yeni nesil becerilere odaklanmak gerekiyor. Daha bilişsel ve duysal beceriler öne çıkıyor.

Bu noktada raporu yazan ekibin çok kilit bir uyarısı var; “Önümüzdeki dönemde insana yatırım yapmayan ülkeler çok ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalacaklar.”

Teknoloji ile savaşmak yerine, onu kullanarak "nasıl daha verimli ve üretken olunabilir?" minvalinde düşünmek en mantıklısı gibi duruyor.

milli piyango

2019'da Piyango Niye Bize Çıkmadı?

Şaibesi vardır yoktur bilemem. Günahı vebali yapanın boynuna. Fakat matematiksel açıdan size niye çıkmadığını basitçe anlatmaya çalışabilirim...

Şimdi öncelikle amorti için şansınıza bakalım. Biliyorsunuz son 2 rakama göre amorti veriliyor. elimizde 10 seçenek var. Buradan 2 tane seçiliyor. Amorti şansınız "2/10" dan %20 dir.

Büyük ikramiye için ise: 7 hane, 10 farklı rakam seçeneği. Büyük ikramiye çıkma olasılığı, 10 rakam 7 hanede istediğimiz gibi seçilebileceği için "10^7" olur. Yani 10 milyon da bir olasılık var...

Toplam ikramiye: 390.000.000 TL
Şimdi bilet arkasında bir ifade var "Bir Bilete birden fazla ikramiye çıkarsa, büyük olan ikramiye tutarı ödenir." deniyor.
Amortiler için 10 milyon bilette 2 milyon kişiye amorti çıkacak. Bu amortilerin yaklaşık 10 da 1' i daha üyük ödül sahiplerine çıktığından dağıtılmayacak... Toplam 200.000 bilet geçersiz amorti bakımından...

390 Milyon- (70X200 Bin)= 376 Milyon TL kalıyor..

Diğer mükerrer ikramiyeler ile birlikte de elimizde yaklaşık 370 Milyona yakın bir ikramiye kalıyor...

Buna göre bir biletten ortalama kazancı hesaplayalım...

Kazanç yaklaşık 37 TL... Bilete ödenen fiyat ise "70 TL" (Tam Bilet)..

37- 70 TL= - 33 TL (Yani Bir Tam Biletten Zarar etmeniz beklenmektedir.) Tabi bu -33 TL herkese eşit olarak dağılmıyor..

Çeyrek Bilette ise yaklaşık olarak -8.5 TL zararınız var. Tam bilete göre kendinizi 25 TL karda bile görebilirsiniz *

dünya bir gezegen değildir evrenin tabanıdır

Hayatım boyunca bu kadar bilimsel başka bir iddia duymadım. Aydınlandım gerçekten. Özellikle ampül gezegenler kısmı çığı açıcı.

yapay zeka 2018 yıllık raporu

yapay zeka 2018 yıllık raporu, geçmiş dönem raporuna (ilk defa 2017 yılında yayınlandı) göre daha küresel ölçekte hazırlanan ve sektör anlamında bütünü kapsayan bir bakış açısı ile hazırlanmış bir rapor. bu yönüyle tüm dünyada var olan yapay zeka çalışmaları hem kamu, hem akademik hem de icracı sektörel faaliyetler kapsamında incelenerek detaylı bir sunum hazırlanmış.

"data: volume of activity and technical performance" kısmı yukarıda bahsettiğim kamu- özel sektör ve akademinin yapay zeka çalışmalarına nasıl katıldığı ve ne tür gelişmelerin yaşandığını anlatıyor.

2. kısım daha çok çığı açan yapay zeka çalışmaları üzerine indirgenmiş. prostat kanserini %70 oranında tahmin edebvilen google yapay zekası, libratus (pokerci), ıbm watson,çince ingilizce çeviri yapan algoritma vb. den tutun, deep blue' ya kadar hepsi burada irdelenmiş.

3. kısım daha çok uzmanların tartıştığı bölüm. eksikler, ileriye dönük yol haritaları vs.

elsevier scopus veri tabanındaki yapay zeka makaleleri 1996'dan beri 8 kat artarken, bilgisayar bilimleri makaleleri aynı zaman diliminde 6 kat artmış (şekil 1). şekil 2. avrupa her dönemde en yüksek yayın yapan bölge iken, 2007–2017 yılları arasında çin’de ki akademik yayın sayısının %150 arttığı görülüyor. çin’de görülen bu artışın sebebi ulusal bilim ve teknoloji geliştirme (orta ve uzun dönemli) programı ve yapay zeka için fon sağlayan çeşitli teşvik politikaları.

benim çalışma alanım olan "yapay sinir ağları" hususunda ise 2014–2017 yılları arasında bilimsel yayınların büyüme oranının %37 olduğu raporda açıkça ortaya konuyor (şekil 3).

çin’de mühendislik, teknoloji ve tarım’ a yönelik çalışmalar ön sıralarda yz için kullanım alanı oluşturur iken, avrupa ve amerika’da doğa bilimleri ve sağlık bilimleri’ne yönelik çalışmalar öncelikli kullanım alanı.

çok çarpıcı rakamlara, raporu okurken ulaşmak çok mümkün. çin’de 2007 yılından itibaren kamu kurumlarında üretilen yayın sayısı "%400" artarken, özel sektörün yayın sayılarındaki artış %73. aralarında büyük bir steknolojik ve ticari savaş olan abd’de ise çin’den farklı olarak sektörde var olan şirketlerin yayın sayıları "çin, teknoloji üretiminin nimetlerinden faydalanıyor" tezini açıkça doğruluyor. abd’de sektörde üretilen yayın sayısı çin’den 6.6 kat, avrupa’dan ise 4.1 kat daha fazla.

yapay zeka konusunda en çok alıntı yapılan akademisyenler abd' li akademisyenler olarak göze çarpıyor (şekil 4). en çok yayın avrupa' da yapılsa da, abd li akademisyenler açık ara daha fazla atıf alıyor. ayrıca çin' de atıf yapılan yayın sayısı da 2000 yılından bu yana yaklaşık %45 artmış.

şubat ayında new orleans’da gerçekleştirilen 2018 yapay zeka gelişimi derneği konferansı (aaaı)’de sunulan ve kabul edilen çalışmalar bölge bazında incelendiğinde en fazla başvuru 268 adet ile çin araştırmacılarına ait imiş. 263 başvuru ile hemen hemen çin ile aynı sayıda yayın başvurusunda bulunan bir diğer ülke ise abd olmuş.

fakat başvurulan yayınların kabul oranları çin için %29, abd için ise %21. daha az başvuruya sahip olmasına rağmen alman ve italyan yayınlarının ise %41’i kabul edilmiş.

2012’den 2017’ye, ‘yapay zekaya giriş’ dersine kayıt olma oranı 3.4 kat, ‘makine öğrenmesine giriş’ derslerinde ise bu oran 5 kat artmış (şekil 5.). berkeley, stanford, ılinois, unıverstiy of washıngton' da bu derslere kayıt olma oranı.

tsinghua üniversitesinde birleştirilmiş aı ve ml dersine kayıt sayısında 2017 yılında 2010 yılına oranla 16 kat artış olmuş.

endüstri' de yapay zekanın gelişimi de raporda detaylı incelenmiş konulardan biri. 2015'ten bugüne abd’deki start-up sayısı 1.3 kat artarken yapay zeka alanındaki start-up sayısındaki artış 2.1 kat. diğer yandan 2013'ten 2017'ye start-upların risk sermayeleri 2.08 kat artarken aynı zaman aralığında yapay zeka alanında bu sermaye artışı 4.5 kat olarak izlenmiş.

işletmelerin yapay zeka alanına adaptasyonları incelendiğinde görülen o ki; her işletme kendi sektöründe en fazla değer sağlayabilen alanlarda yapay zeka ürünlerine ve gelişmelerine yönelmiş durumda! bu da yapay zekanın herhangi bir alandaki uygulamalarının gelişmesinin endüstriyel olarak da o alanın gelişmiş olması ile alakalı olduğu sonucunu doğuruyor.

yapay zeka alanında hangi yazılım paketlerinin çokça kullanıldığının kaba bir görüntüsünün github aracılığı ile alınabileceğini öngören raporda, öncelikle bu alanda yapılmış projelerin aldığı yıldız sayısı ve kullanılan kütüphaneler temel alınarak bir grafik oluşturulmuş (şekil 5.). burada tensorflow açık ara önde. keras' ı da ön sıralarda görmek mümkün.

2016'dan bu güne yapay zeka ile ilgili basında yer bulan haberler yaklaşık 2.5 kat "olumlu" ya evrilmiş.

new horizons

geçtiğimiz gecelerde yeni yıl kutlamaları yapılırken "uzay serüvenimizde" çok çok önemli 2 adım atıldı. nasa' nın osiris-rex programı kapsamında gönderilen gezgin "bennu" isimli asteroidin yörüngesine yerleşti. bu, şu ana kadar uzayda yörüngesine yerleşilen en küçük gök cismi oldu. ayrıca, en kısa yörünge rekorunu da kıracak. osiris-rex, özellikle astreroid madenciliği konusunda yapılan bütün çalışmaların üstüne çok daha fazla ve büyük bir katma değer sağlayacak. hayabusa' nın başardıklarını pekiştirecek ve bu alanda ileride yapılacak olan yatırımların daha sağlıklı fizibilitesinin yapılmasını sağlayacak.

ayrıca new horizons uzay aracı da kuiper kuşağı' nda (güneş sistemi oluştuktan sonra kalan döküntülerin toplandığı yer kabaca) 2014 mu69 a ulaşarak, en uzak gök cismine ziyaret rekorunu kırdı.

ayrıca çin' de ay yüzeyine insansız bir sonda ile yumuşak iniş yaptı. yutu gezgininden sonra ikinci ziyaret geldi.

şah yürüyüşü

Satranç Dünyası 1991 yılında çok ilginç bir maça şahit oluyor. Nigel Short ile Jan Timman arasında oynanan Dünya Şampiyonası eleme maçının sonu, satranç dünyasında ender görebileceğiniz sonlardan bir tanesi.

Satrancın ne kadar öğretici ve yaratıcılık gerektirdiğini açıkça gösteren bir oyun. Özellikle oyunun başında Timman At f6 ile "Alekhin Savunması" yapıyor. e5 devam hamlesinden sonra oyunun ana devam yolları devam ediyor. Oyunun sonu ise inanılmaz "ŞAH YÜRÜYÜŞÜ" ne sahne oluyor.

Timman' ın taşlarını kilitleyen Short, Şah h2 ile birlikte ŞAH YÜRÜYÜŞÜ' ne başlıyor. Şah yolculuğuna g5' te son veriyor. Satranç tarihinin unutulmaz anlarından bir tanesiydi bu. Şah g3' e geldiği anda artık Timman için her şey bitmişti.

Satranç tahtasında korunacak taş olan Şah ın gerektiğinde sazı ele alarak diğer şah ı kıstırabilecek bir cengaver taş olduğunu bu oyun bize göstermiş oluyor.

türkiyede 46 milyon varil petrol üretilmesi

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ya göre; "Günümüzde bulunmuş ve petrol üretilen rezervlerin ömrü 80 yıl" olarak tespit edilmiş. 10 yıl önce 50 yıllık petrol rezervi kaldığından söz ediliyordu. Yeni bulunan rezervler süreyi 80 yıla uzattı. Yeni keşifler olabilir ve süre uzayabilir.

IEA icra Direktörü Fatih Birol: Fenerbahçe’ nin bu sezon şampiyonluk umudu ne kadar ise, Türkiye’ nin kendine yetecek petrolü bulabilme umudu da o kadar. Çünkü, şu anda Türkiye’nin kendi topraklarında olduğu düşünülen petrolü çıkarabilmesi astarı yüzünden pahalıya geliyor.

yerli otomobil

Geçtiğimiz Günlerde Çeşitli Üniversitelerden Arkadaşlarla Yaptığmız "Skype" Görüşmesinde Bir Arkadaş "Yerli Otomobil Hususunda" fikirlerimi sormuştu...

Öncelikli olarak şunu belirtmem lazım; yerli otomobili üretmektense, batarya teknolojilerine- enerji depolamaya, kritik ilaç üretimlerini içeren biyoteknolojik çalışmalar ve yapay zeka- robotik" gibi alanlara yatırım yapmak çok daha mantıklı ve geri dönüşü daha kısa sürelerde alınabilecek alanlar. Ayrıca, bu çalışmaların yaratacağı katma değeri özetlemek gerekirse, yerli otomobilin yaratacağı olası katma değeri ihmal edebilirsiniz diyebilirim. Ayrıca, artık dünyada "%100 Yerli ve Milli" diye bir konu maalesef yok. Bir ülke ne bütün teknolojilere sahip olabilir. Ne de bütün kaynakları sınırları içerisinde barındırabilir. Bu kaynaklara ulaşmak için geçmiş dönemde "Sömürge" denen kavram ortaya çıkarılmışken bu dönemde de modernleştirilmiş hali küçük ölçekte halen devam ettiriliyor.

Bir diğer zorlayıcı alan ise "Rekabet" dünyada "Know- How" geleneği çok gelişmiş olan firmalar ve bunların ülke bütçeleri kadar Ar- Ge yatırımları varken, rekabet edilebilir bir ürün ortaya koymak önünüzdeki en büyük handikap. Sadece iç pazarda bir talep yaratmak ise bir ülkenin mevcut küreselleşme sürecinde istemeyeceği bir durumdur. Çünkü sınırlı pazar, sınırlı gelişmeyi ortaya çıkaracaktır.

Tabi bunların haricinde de konular var. Geçmiş TÜBiTAK fiyaskosu gibi, SAAB' ın üretim bandını satın alarak vs. saçma sapan işlerle bu projenin yürütülmemesi lazım. 40 Milyon TL bir hiç uğruna çöpe atılmıştı.

Öncelikle iyi planlama ve fizibilite lazım. işin güzel tarafı, Devrim Projesinde olduğu gibi 5 babayiğitin önünde 138 günlük bir süre de yok. iyice etüt etmek ve olası en doğru kararlarla hareket ederek,en verimli süreci oluşturmak için çok yeterli süreleri de var.

Gelelim tekrar üretim aşamasına "Tasarım ve Endüstriyel Haklar" konusunda %100 özgün olmak ve gerçek anlamda milli olmak şart. Çünkü bu otomobil de "DEVRiM" gibi bize has olmalı ama modern çizgiler ile dünyaya da hitap edebilmeli. Alt sistemler mutlaka yerli üreticilere sahiplendirilmeli. Yatırım'da mutlaka ithal yerine yerli üretim bandı (montaj hattı vs.) kurulumu sağlanmalıdır. En azından %50 yani yarısı yerli olabilecek şekilde hedef konmalıdır.

Türkiye' de bulunmayan ekipman ve malzemeler için direkt olarak "Satın Alma" yoluna gidileceğine, ülkede bir teknoloji ve Ar- Ge iklimi yaratma adına "Teknoloji Transferi" mutlak suret ile düşünülmelidir.

Özellike "Pre- Order" kısmında ise "Kapora" alınarak ön sipariş alınmalıdır. Bakınız dünyada Tesla vb. özel üretim yapan firmalar her daim finansman dengesini de bu şekilde oluşturmaya çalışıyorlar. Geçen otomobil fiyaskosunda olduğu gibi Ahmet çıkıp bol keseden "Biz 50 tane alacağız", Mehmet çıkıp "Ahmet 50 tane alıyorsa ben 100 alıyorum kardeşim" gibi şovenist çıkışları, kapora alındığında görebiliyor muyuz bakalım? "Ahmet' cim 50 tane m istiyorsun? O zaman yapacaksın araç başına şu kadar ön ödeme ben de sana şu kadar sürede araçlarını telim edeceğim"

Ayrıca daha az maliyetli olacaksa ve daha geniş pazarlara yayılma fırsatını sunacaksa, yurtdışında üretim fırsatları bile değerlendirilebilir. Asya ve Avrupa havzalarında bir çok farklı teşvik ve destek mekanizmaları var. Yeter ki projeniz sağlam olsun.

yapay zeka

Yapay zeka, sezgisel arama özelliklerinden, gerçek makine öğrenmesine kadar her şeyi kapsayabilen geniş bir terim ve tüm algoritmalar "Bilgilenmek" için veri tüketmeye ve tükettiği verilerden “öğrenmeye” çalışır.

Makine öğrenimi ile ilgili özel bir endişe mevcut. Eğitim sırasında tükettiği verilerin bir sonucu olarak bu sistemlere dahil edilebilecek potansiyel "Önyargı"...

Programa verilen veriler bazı boşluklar veya yanlış içeriklere sahip ise "Öğrenme" süreci yanlış işleyebilir. Dolayısı ile programlar yanlış sonuçlara ulaşabilir. Bu nedenle seçilen verilerin madenciliği ve ayıklaması iyi yapılmalıdır. Bu da günümü madenciliğine benzer, öncelikle toprağı alırsınız, belli yöntemlerden geçirerek, madene ulaşmaya çalışırsınız. Veri içinde aynı yolu izlemeniz ve işinize yarayacak veriyi bulmak zorundasınız.

Yapay zeka üzerine yapılan her çalışma, güçlü yeniliklere ve ilerleme potansiyeline kapı aralayacaktır.

yapay zeka

Amerikan Savunma Bakanlığının Kuruluşlarından ileri Savunma Teknolojileri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) Yapay Zeka çalışmaları için önümüzdeki 5 yıl içinde 2 Milyar Dolarlık yatırım bütçesi ayırdığını duyurmuş.

“AI Next” adındaki bir program yürüten ajansın şu anda işler durumda olan 20'den fazla programı var.

uzay araştırmaları

Günümüzde Uzay çalışmaları dendiğinde akla gelen ilk uzay ajansları Amerikan Uzay Ajansı NASA, Avrupa Uzay Ajansı ESA, Japon Uzay Ajansı JAXA, Çin Uzay Ajansı CNSA ve Rus Uzay Ajansı Roskosmos..
Peki hiç Hindistan (ISRO)’ ın adını duyduk mu? Cevap olarak genellikle “Hayır!” ın aklınızdan geçtiğini tahmin edebiliyorum. Alttan alttan gelerek, tuhaf çalışmalar ve ilginç vizyonları ile Hindistanlılar Uzay konusunda isimlerinden gelecekte çokça bahsettirecekler.

Geçtiğimiz şubat ayında ISRO, 18 dakika içinde 104 adet uyduyu dünya yörüngeye fırlattı. Önceki rekor, aynı gün içinde 37 uydu fırlatan Rusya’ya aitti. Hindistan bu rekoru neredeyse üçe katladı. Saatte 27 bin 358 km hızla hareket eden Polar Satellite Launch Vehicle (PSLV) her bir uyduyu sadece birkaç saniye aralıkla fırlattı. O hızda yapılacak hatalı bir fırlatma işlemi, uyduların çarpışmasına sebep olabilirdi. Neyse ki Hint Okyanusu semalarında her şey yolunda gitti. Fırlatılan uydulardan bir tanesi de 18 yaşında bir Hintli mucit tarafından icat edilen mini uydu idi.

Hindistan Başbakanı Modi, bağımsızlık günü kutlamalarında yaptığı konuşmada 2022’ de uzaya insanlı bir misyon yapmayı planladıklarını açıkladı. Hindistan Gaganyaan adlı bu görevi gerçekleştirebilirse, Rusya, ABD ve Çin’in ardından insanlı uzay görevi gerçekleştirebilen dördüncü ülke olacak. ilk görevin 40 ay içinde gerçekleşmesi ve 90 milyar Rupi’ye (7,42 milyar Lira) mal olması bekleniyor. Tabi daha roketler insani uçuş için onay alamamış durumda ki bu konuda çalışmalar hala sürüyor.

Asıl bomba haber ise ISRO Başkanı’ ndan geldi. ISRO başkanı 2030 yılında Ay yüzeyinden elde edilecek Helyum ile Hindistan’ ın bütün enerji ihtiyacının karşılanabileceğini belirten bir açıklama yaptı. Hedef “Ay’dan toplanacak helyumun yine Ay üzerinde enerjiye dönüştürüldükten sonra Dünya’ya iletilmesi”…..

Tabi işin bir de şu boyutu var; Hindistan uzay ve uzay teknolojileri konsunda patent üretme hususunda çok önlerde olan bir ülke. Bu bilgi birikimini de artık fiilen bir kaynağa dönüştürmek istiyorlar.

erdal arıkan

izleyeceğiniz videoda Huawei' nin Shenzhen' deki "Headquarter" yani merkezinde yapılan bir ödül töreni var...

Kral gibi karşılanan kişi ise bir "Türk".. Prof. Dr. Erdal ARIKAN

Enformasyon kuramı; Gürültülü haberleşme kanalları üzerinden yollanabilecek veri hızı konusunda "Kanal Kapasitesi" adı verilen kuramsal bir sınır belirliyor. Kanal kapasitesine erişen sistemlerin inşası haberleşme mühendisliğinin başlıca araştırma alanlarından biri.
Dr. Arıkan’ın "IEEE Transactions on Information Theory" dergisinin Temmuz 2009 sayısında yayımlanan makalesi ise "Kutupsal Kodlama (Polar Codes)" adı verilen yeni bir yöntemle kanal kapasitesine nasıl erişilebileceğini ortaya koyarak 60 yıldır gündemde olan kuramsal bir probleme çözüm getiriyor.

Huawei' de adamı krallar gibi karşılayarak sektöre sağladığı katkılardan ötürü ödüllendiriyor.

Bizim basında "1 tane haber" bile çıkmadı bu konu ile alakalı. Bu adam 5G Altyapılarını baştan düzenleyen ve kolaylaştıran bir adım atıyor, ülkede kimse bunu bilmiyor. Sanırım bu ayıpta hepimize yetiyor.

https://www.youtube.com/watch?v=8I2lg7Biyts

köylerdeki ilginç lakaplar

https://www.youtube.com/watch?v=05IkFwUFaAY

tc jdm

Türk Hava Yolları, 1990 yılında Airbus firmasından 4 adet A340 sipariş etmiş. Tabi bu uçaklar uzun sefer uçakları. THY, ilk uçuşunu 25 ekim 1991 tarihinde yapmış olan Airbus A340'lar ile Amerika ve Uzakdoğu seferlerini aktarmasız yapma niyetini ortaya koyuyor.

THY’nin ilk A340 uçağı TC-JDJ ‘istanbul’ Temmuz 1993’te teslim edildi. Serinin dördüncü A340’ı, TC-JDM tesciliyle ‘izmir’di. Airbus fabrikasından 1996’da çıktı. Nisan ayında THY’ye verildi. 21 yıldır da aralıksız uçuyor. Hatta uçak tesliminde Airbus yetkilileri uçağın anahtarı diye dönemin Genel Müdür Yrd. Yusuf Bolayırlı'ya kargo bölümünde bulunan ekip dinlenme odasının (Crew Rest) anahtarını verdiler.

TC-JDM’nin makineden öte farklı bir karakteri vardır. Her ne kadar havacılıkta A’ya ‘alfa’dan başlayan uluslararası kod verilse de bu uçağın THY Teknik personeli için takma adı TC-JDM tescilindeki son iki harfi Delta Mike yazılsa da ‘Deli Mayk’tır.

Bunun nedeni, beklenmedik anda çıkarttığı arızalardır. THY teknisyenleri der ki, “Deli Mayk isterse dünyanın öbür ucuna sorunsuz uçar. Canı istemezse, yerde 1 metre bile gitmez” Gün gelir dıştaki ışıklarını kendi kendine açar. Tam müdahale ederken söndürür. Teknisyenler tüm sistemleri söker, yazılımlarını yeniden yükler. Ama son kararı Deli Mayk verir. Uçuştaki güvenliğinde ise sorun yoktur..

bilim

James Dewar şunu söylüyor:
"Beyin Paraşüt Gibidir, Sadece Açık Olduğu Zaman Çalışır"

Günümüz dünyasında bilgi inanılmaz bir hızla değişiyor ve gelişiyor. Mevcut eğitim ve donanımlarınız yeri geliyor size ayak bağı oluyor. Tarım devrimini yapan çiftçilerin bu bilgilerini fabrikaların içerisinde kullanılamaması gibi.

Yani "Babanızın Çağı Bitiyor, Torununuzun Çağı inşa Ediliyor" 1957- 1997 arasında Fortune 500 listesine giren firmaların şu anda yaklaşık sadece "%35" i faal durumda.

Eski ezberlerimiz, çağın gerçekleri ile maalesef örtüşmüyor. Bakınız "Enerji" dediğimiz kavram ülkeler için gelişmişlik açısından çok önemli. Dünyada 80' lere kadar ülkelerin "Enerji Üretim Miktarları- Milli Gelir" ile orantılı yükselirken, 80' lerden sonra ise bu durum değişmeye başlıyor. Enerji miktarı çok az oranlarda artarken, milli gelir çok daha büyük bir hızla artmaya başlıyor.

Artık ülkeler bilim ve teknoloji üreterek "Milli Gelir" e katkı yapmaya başlıyor. Bunların başını çeken ana sektörlerde şu anda: "Yukarıdan Aşağıya ve Aşağıdan Yukarıya Sentetik Biyoloji Çağı (XNA)" (Yani DNA ve RNA' dan farklı kalıtsal bilgiler aktaran yapılar üretme))- Yapay Zeka- Makine insan Etkilişemi (Machine to Human)- Uzay Çalışmaları"

Carl Sagan şunu söyler: Evrenin Büyük Bir Bölümünde Değil, Küçük Bir Bölümünde Bir Şey Vardır. Bir Şey Bulunması istisna Olup, Evrenin Büyük bölümü Hiçbir Şeysizdir. Karanlık Olağan, Işık Nadirattandır. Karanlık ile Aydınlık Arasında Tereddütsüz Aydınlıktan Yanayım".

Peki Geleceğe Ayak Uydurmanın Yolu Nedir?

"BiLiM".....

Uygarlık- Refah- Zenginlik ve Teknolojinin Kaynağıdır!

yerel seçimlerin erkene alınması

Kasım 2018... At fav' a bekle .

nature index 2018 verileri

Nature Index 2018 verilerine göre "2017'de Türkiye'den çıkan nitelikli akademik yayın sayısında 2016'ya göre %21' lik bir düşüş var"

Akademi çöküyor! Bu düşüş, son yıllarda artan akademisyen göçüne yönelik ciddi bir alarm olmasının yanı sıra, araştırma izni ya da ücretsiz izin ile giden pek çok araştırmacımız da var. Yayınlarında hala Türkiye adreslerini kullanıyorlar. Onlar da çekilirlerse, yukarıya çıkış yakın gelecek için pek mümkün gözükmüyor.

Detaylamak isteyenler;

https://www.natureindex.com/annual-tables/2018